Minik Sihir: Oyun

Happy mother and her child painting on paper with handprinting

Kişinin hayatın yaşamaya değer olduğunu hissetmesini sağlayan şey her şeyden önce yaratıcı kavrayıştır. Oyun, yaratıcı kavrayışın, bedensel olmayanın veya cansızın kişileştirilmesi, hayal gücü ve haz bileşenleriyle en önemli parçasıdır.

Oyun kültürden daha eskidir. Hayvanlar kendilerine oyun oynamalarını öğretmesi için insanın gelmesini beklememişlerdir.

Çocukların oynadıkları oyunların çoğu eskiden büyüklerin ritüel olarak çok önemli durumlarda başvurdukları şeylerin devamıdır. Bir iki örnekle, eskiden başrahip keçi kılığına giriyor ve bir günah keçisi arıyor ama bunu bir şansa bağlı olarak, gözlerini kapayarak yapıyor ve kime değerse “yandın” diyor ve onu gerçekten yakıyorlar, kurban ediyorlar. Anadolu’da körebe oyununda da benzer ritüeller var.

Oyunun kasıtlı karakteri, içsel dinamikler ve zihinsel faaliyet alanı olması, yaşamın doğrudan gereksinimlerini aşan ve eyleme anlam katan bağımsız bir unsurdan söz edebiliriz. Oyunun zevk yanından da bahsedebiliriz. Bebek zevkten bağırır, yetişkinler futbol maçlarında…

Oyun oynama sağlığa, büyümeye katkıda bulunur, grup ilişkilerine girmeyi sağlar. Küçük insanın ve insanın kendisiyle ve başkalarıyla iletişim kurmasına hizmet eder.

Gelişim süreciyle bağlantılı bir dizi ilişki betimlenirse; a) Bebek ve nesne iç içe geçmişlerdir. Bebeğin nesne hakkındaki görüşü özneldir. Anne bebeğin bulmaya hazır olduğu şeyi gerçek kılmaya çalışır. b) Nesne reddedilir, yeniden kabul edilir ve nesne olarak algılanır. Dışarıya atılan şeyi geri vermeye hazır anne figürüne bağlıdır. Anneyle çocuk arasındaki bu güven bir ara oyun alanı yaratır ve oyun aslında burada başlar. Bu oyun alanı anneyle bebek arasında yer alan ya da anneyle bebeği birleştiren potansiyel bir mekândır. Oyun müthiş heyecan veren bir şeye dönüşür. Gerçek nesnelerin denetlenmesi deneyimi ile kişisel ruhsal gerçeklik arasındaki etkileşimin istikrarsız oluşundandır. Çocuk oyun oynarken yalnız kalmaya başlar. Çocuk artık kendisini seven ve dolayısıyla güvenilir olan kişiye ulaşabileceği, ara ara unutsa bile hatırladığı zamanlarda ona yine ulaşabileceği varsayımını temele koyar.

Bebekle anne arasındaki güven ilişkisi içinde oyun önemli bir yer işgal eder.

Oyun oynama bir deneyimdir, yaratıcı, zaman–mekan sürekliliği içinde yer alan bir deneyim ve temel bir yaşam biçimine dönüşür. Adeta dış dünyadan çekilme denebilecek bir alan yaratmaya başlar. Dışarıdan müdahalelere pek açık olmayan bir alan oluşmaya başlar. Bu oyun alanına dış gerçeklikten nesneler ve olgular taşır. Rüya potansiyelinden örnek yaratır ve dış dünyadan seçtiği parçalardan oluşan bir ortam içinde bu örnekle birlikte yaşar. Çocuk oynarken dışsal olguları rüyaya hizmet edecek şekilde kullanır ve dışsal olgulara rüyaya özgü anlam ve duygu yükler.

Başkalarıyla birlikte oynamaya ve buradan kültürel deneyimlere geçiş söz konusu olmaya başlar. Oyun oynama güveni içerir, başlangıçta bebek ile anne figürü… Oyun oynama bedenle ilgilidir, çünkü bedenle ilgilidir. Oyun oynama tatmin edicidir, heyecan vericidir, zihinsel alanla ilgilidir. Çocuk oyun oynarken yaratıcı olmakta özgürdür. Oyunda ortaya çıkan yaratıcı zihinsel ve fiziksel faaliyet temsili olması anlamında önemli bir dinamiktir. Oyun ve deneyimlerin birikiminin kendilik duygusunun temelini oluşturduğu söylenebilir.

Şimdi devasa oyuncak piyasasının dışında, gelişim görevleri ve dönemlerine uygun oyun ve oyuncak üzerinde duracağız: 0-12 aylarda dil gelişimine uygun öneriler sıralayacağız. Çocuk doğal sesler çıkarır (ağlama,..), kendisiyle konuşulduğunda tepki verir, sesin geldiği yöne bakar. Ağlama ses tonları farklılaşmaya başlar. Gülümseme, ses takibi vb. yollarla ilgiye karşılık verir. Mutluluk, gıgıldama, gülme gibi ifadeler gösterir. Kendi ellerine bakar, ses tekrarı, hece serileri çıkmaya başlar.  Tanıma, uzanma tepki ve reflekslerinde bulunur, müziğe tepki verir, göz kontağı kurar. Bu dönemde taklitle sesler, cee oyunu, el çırpma, baş baş gibi basit oyunları çoğaltmak gerekir. Vurma, sarılma gibi doğal ve güvenlik te bulunmayı isteyen tepkiler gösterir. Hayır dendiğinde yaptığı işi durdurur, ismine tepki verir, basit sorulara tepki gösterir.  Resimlere bakar.

Konuşma yardım için ayna karşısında ses çıkarma, seslerde çeşitleme, şarkı söyleme, müzik, dikkati sese yöneltme, ismi ile çağırma vb. etkinlikler, yatağın üstüne asılabilecek renk ve ses materyalleri (yumuşak hayvan, insan figürleri, vücut kısımları), dolgu oyuncaklar kullanılmalıdır. Ayna karşısında göz nerede gibi yöneltici sorularla oyunlar oynanabilir. Çıngırağı düşürme gibi nesne takibini geliştirecek bilinçli müdahaleler geliştirilebilir. Renkli küpler(nesne tutma, elden ele geçirme, iki elini kullanma için), makara, bloklar kullanılabilir. Örneğin top oynarken yeni sözcükler, fiiller kullanılabilir. Dokunma topları, dokunma duyuları için kullanılabilir. Materyal kullanılarak ses çıkarma(davul, flüt vb.) çalışılabilir. Oyunda pekiştireçler (el çırpma) kullanılmalıdır. 7-12 aylarda resimlere bakma(nesneler) yeni sözcükler, seçme, ayırt etme, küplerle kutuya doldurma(içine-dışına) mekanda konum algısını güçlendirmek için kullanılabilir. İpi çekildiğinde ses çıkaran oyuncaklar, nesneyi uzaklaştırma ve uzanmayı, emeklemeyi kolaylaştırmaya yardım edebilir. Müziği yerini bulma(yön), birlikte kitaba bakma(yeni sözcükler, tekrar), blokları üst üste koyma(dil), resimler arasından istenileni bulma(tanıma), sesleri tanıma(pencereden araba vs.)  diğer çocuklarla oynama gibi basit yöntemler çoğaltılabilir. Banyoda vücut kısımları, yüzmek, batmak, çekme, yıkama, itmek gibi fiiller oyunlaştırılabilir, su oyuncakları kullanılabilir. 13-24 aylarda çocuk en az farklı sözcük kullanır, anlamı olmasa da konuşur, kaynağı saklanmış sesleri arar, nesnelerin kullanılışını taklit eder. On farklı sözcük ve sözel ifade ile el hareketlerini birlikte kullanmaya başlar. Şekil  tahtaları(yerleştirme)  parmaklarının ucuyla nesne tutma(kerpeten tutuşu), sayfa çevirme, nesne eşleme, çizgi taklidi (dikey) çalışılabilir. 19-24 aylarda kısa şiir, şarkıyla ilgilenir, yönlendirmeleri uygulayabilir, zıt kavramları(aşağı-yukarı), nedir?, nerede? Sorularını yanıtlar. Aile fertlerinin isimlerini söyler, vücut kısımlarının isimlerini bilir, evet-hayırı kullanır, yürüme, atma, oyuncağı ipinden çekme, arkasına dönüp bakma, ya da yan dönüp sandalyesine bakıp oturma gibi davranışları gösterir. Bu dönemde keşfetmeye fırsat tanınmalı, evde yapılan etkinliklere katılmalı ve yapılan şeylerle ilgili konuşulmalıdır. Gündelik işler kısa cümlelerle ifade edilmeli, problem çözme becerisi(farklı büyüklükte birbirine geçen kapları iç içe koyma)geliştirilmelidir. 25-36 aylarda çocuk istenilen nesneyi getirir, kişiyi çağırır. 5-10 dakika dikkat yoğunluğunu hikayeye yönlendirebilir. Olay sırasına uygun taklit(bebeği besleme, yıkama, uyutma) yapabilir, sıfatları, isim ve sıfatları birleştirir. Kurallı cümle kurmaya başlar, ses tonunu kontrol edebilir. Oyunda bağımsızlık, sohbet gelişir. Çocuğun cümlelerini açıklayacak kısa sözcükler eklenmeli, çocukla günlük gördükleriniz, yaptıklarınızla ilgili konuşulmalıdır. Kuklalar, telefonda konuşma oyunu, evcilik, hikaye dinleme, sayılar, zıt kavramlar, nesneleri bulmasını, getirmesini isteme, öyküyü dramatize etme, isimlendirme, küplerle tren yapma, ritim tutma(jimnastik), kutuların kapaklarını açma, kağıda daire şekli çizme, plastrin yoğurma, kumla oynama, resmi anlatma gibi etkinlikler kendi doğallığı içimde yapılabilir. Şarkı, dans, diğer çocuklarla oyun oynanabilir. Kapıya bakma gibi sosyalleşmeyi artıran etkinlikler beraberce yapılabilir. Seslerden hayvanları ayırt etme, eşleme(renk,resim,eşya..), boncuk dizme(sayı,renk) çalışılabilir. Şekil kutuları kavram geliştirmede yararlıdır. 3-4 yaşlarda 4-5 sözcüklü dizilerle konuşmaya başlar, şarkı söyler, dans eder, sohbete katılır, zıt kavramları, vücut kısımlarını bilir. Model olunduğunda beşe kadar sayar. Hikayede (sonra ne oldu?) beklenen cevabı verir. Mi? ekini kullanır, parmak ve söz oyunlarını tekrarlar, üç rengi ve şekli tanır, oluş sırasına göre olay örgüsünü kavrayabilir, geçmiş zaman ifadeleri kullanır, çoğul ekleri anlamına uygun kullanır. Dokuz seçenekli eşleme, sıralama–taklit, nesneleri işlevine göre(şekline),renklerine göre eşleme, yerleştirme yapabilir. + işareti ve V şeklini çizer, eksik insan resmini tamamlar, el becerileri için dizme, makasla kağıt kesme çalışılabilir. 4-6yaşlarda çocuk birbirini takip eden üç işi yapabilir, birleşik cümleler kullanabilir. Resimli ip ucu olmadan bildiği hikayeyi anlatabilir, nesnelerin işlevini bilir. Sağ-sol yönleri bilir. Resimdeki mantıksızlıkları bulma, tiyatro, müze, sergi(anlatabilme, yorum), öyküyü dramatize etme, trafik oyunu, tersini söyleme oyunu, kafiyeli sözcükler bulma oyunu oynanabilir. Düşündüğümü bul (Canlı mı? Cansız mı? Renkli mi? Renksiz mi?) Oyunlarıyla soru sorabilme becerisi perçinlenebilir. Kulaktan kulağa, ne değişiklik var? Oyunları hatırlayabilmeyi geliştirebilir. Söz zinciri oyunu öykülemeyi, hikaye etmeyi geliştirir. (pazara gittim+elma aldım…) Gelecek zamanı içeren ifadeler kullanılır. X, kare, dikdörtgen şekillerini tanıtma ve çizmeye yönelik resim alıştırmaları yapılabilir. Sayıları tanıma, yazma, yap-boz, sıralı halka, eşlemeye yönelik materyaller alınmalıdır. Hikaye içinde sen olsaydı… Eğer olsaydı… sorularıyla ifade etme yeteneği geliştirilebilir.

Oyun ve oyuncak bu işin sanayisinin dışında, günlük yaşam pratiği içinde yeniden üretilebilir. Bu kısa yazı bu iddiayı desteklemek için oluşturulmuştur.

Yorum Yaz

Yorumunuzu yazınız
Adınızı giriniz