Hafta sonu CNN başında merakla, farklı bir TEOG versiyonu bekliyordum. Sanılanın aksine başka bir sınav sistemi değil; eşitsizlikten oldukça fazla bir şekilde söz edebileceğimiz, herhangi bir ölçme aracı olmayan, konut yakınlığıyla okul seçiminin yapılabildiği, akademik ve müfredat farkı gözetmeksizin yeni bir sisteme merhaba diyoruz: “Eğitim Bölgesi ve Sınavsız Mahalli Yerleştirme Sistemi”
“Herhangi bir ölçme aracı olmayan” sözüne, “Okul başarı puanlarına göre olacak” açıklamasını bana savunuyor olmamanızı diliyorum. Ne zamandır şişme notlarla öğrencilerini besleyen okulların başarı puanı dikkate alınır oldu?
Sistemin detaylarını biraz açıklayayım. Milli Eğitim Bakanı, ekran başından izlediğimde şu açıklamaları yaptı:
- Sınavsız bir geçiş olacak. Öğrenciler, kendine en yakın 5 okulu tercih edecek.
- Öğrencilerin %90’ı sınavsız bir şekilde yakınındaki okullara, %10’luk kesim ise sınav ile nitelikli okullara yerleştirilecek.
- Sınav 90 dakika olacak, 60 sorudan oluşacak. Tüm sorular MEB tarafından hazırlanacak.
- Özel ve yabancı liseler istediği takdirde kendi sınavlarını yapabilecek.
- Tercih sayısı kontenjanın üstündeyse, başarı puanı esas alınacak.
- Sınav zorunlu değil, tercihen olacak.
- Anadolu ve diğer liselerde öğrenci düzeyi karma olacak, sınıflar belirli düzeye göre ayarlanacak. Bu şu demek; “İleri Düzey Sınıflar” ve “Geliştirilmesi Gereken Sınıflar”, aynı okulda…
Daha fazla madde sıralayarak yazıyı haber niteliğinde paylaşmak istemiyorum. Detayları mutlaka haber sitelerinden okumanızı öneririm.
İlk göze çarpan, Nitelikli ve Niteliksiz kavramları, MEB Bakanı, “%90’lık kesim sınavsız bir şekilde en yakın okula, %10’luk kesim ise sınav ile ‘Nitelikli’ okulları tercih edebilecek.” açıklamasını yaptı. Şöyle bir mesaj olduğunu düşünüyor musunuz?
“Okullarımızın %90’ı niteliksiz, %10’u nitelikli”
Düşünebilirsiniz.
Fakat okulları nitelik sahibi yapan öğretmen ve öğrencilerdir.
Ve hiçbir okul nitelikli ve niteliksiz diye ayrılmamalıdır. Okul bir birey değil, kurumdur. En önemlisi de eğitim kurumudur.
Emlak Piyasası
Yapay göçler başlar mı dersiniz? Emlak sitelerinde “Anadolu Lisesi Garantili” başlıklar açılmaya başladı bile! Her ne kadar tiiye alınıyor olsa da durumun kendisi böyle… Üstelik bu konuya yapılan açıklama da mutlaka bir kontrol mekanizmasının olacağı yönünde.
“Kim, neden taşınıyor” tartışmasını yaşayacağımız bir döneme daha hoşgeldiniz.
Hiçbir sistem olmamalı ki bir yıl önce doğmuş bir öğrenci, “Keşke bir yıl daha geç doğsaydım.” dememeli. Yeğenim tam da böyle bir durumda. Anadolu Meslek Lisesine gidiyor, daha bu yıl başladı. Oysa ‘bir yıl’ geç doğsaydı, evinin yakınındaki bir Anadolu Lisesine kaydını yaptırıyor olacaktı.
Beş tercihi de dolu olursa ne olacak?
Her durumda olduğu gibi bu durumda da öğrencilerimiz, kontenjanın dolu olma ihtimali ile karşı karşıya olabilir. İmam Hatip’e gider mi dersiniz? Artık herkese yakın bir imam hatip olduğuna göre, durumda bir sakınca görünmüyor. Neden gitmek zorunda bırakılmasın?
Lakin…
“TEOG’u beğenmeyerek, kaldırılmasına yönelik girişimlerde bulunan belirli bir kitle ne oldu da TEOG kaldırıldığında itiraz ediyor.”
gibilerinden söylentilerle dolaşan üstün eğitim bilgisine sahip sunucularımız, bu söylemlerde bulunan kişilerin, böyle bir sistem düşüncesi içerisinde mi itiraz ettiklerini düşünüyorlar?
Mesela bu tür sunucularımız, MEB Bakanı karşısında, bu kadar ucu açık bir sistemde sorulacak yüzlerce soru varken, “Çok güzel bir çalışma olmuş” demekle yetinebiliyor.
Beni derinden üzen…
Her öğrencinin bireysel gücünün, farklılığının, yapabileceklerinin… farkında olmama rağmen, o öğrencilerin ve öğretmenlerin bulunduğu okulların nitelikli ve niteliksiz olarak ayırt edilmesidir. Farkındalık yaratmaya çalıştığımız her anda, kabullenmişliğin ve yanlışın neden olduğu hatalar yüzünden eğitimin daha da geriye gitmesine sebep olunuyor.
Ne olursa olsun, eğitim sisteminin en iyi şekilde olması adına çalışan öğretmenlerimize ve eğitimcilere saygıyla! Her okulun ‘nitelikli’ olması dileğiyle…
Ve…
Sistemin getirilerini ve götürülerini bekleyip göreceğimiz gibi bir sonraki sistemi merakla bekliyor olacağız.
Eğitim Bölgesi ve Sınavsız Mahalli Yerleştirme Sistemi’nin ömrü sizce ne kadar olacaktır?
— Hakan Şahin (@HakanEmreSahin) 7 Kasım 2017
“Okulu okul yapan öğretmen ve öğrencidir” mottosuyla karar verilmiş bir kapak fotoğrafı paylaşmak istedim. Bu fotoğraf, başlığın aksine, oldukça değerli öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin hikayesini içeriyor. Dolayısıyla minik bir atıf içeriyor kendisi… Öğretmenimizi de tebrik ediyorum, gururlandıran bir haber okumamı sağladı.
Haber ve Görsel Kaynağı: http://www.hurriyet.com.tr/egitimi-renkli-hale-getiren-ogretmen-40064421
Bu da eğitimcilerimizin Türk Eğitim Sistemine bakışı olsun.
Sevgilerimle
Hakan Şahin,
Bilişim Teknolojileri Öğretmeni
