Kaplan Annenin Zafer Marşı

Kaplan annenin Zafer Marşı

Kaplan anne Amy Chua kitabında genetik faktörlerin öneminden bahsederken aslında sadece genetik faktörlerin yeterli olmadığını, çevresel etkilerin de insan gelişiminde önemli bir faktör olduğunun altını çiziyor. Genetik faktörler ne kadar güçlü olursa olsun, başarı için düzenli ve programlı bir çalışma gerektiğini belirtiyor. Bir açıdan bakıldığında kitap Malcolm Galdwell’in geçen sene yazmış olduğu “outliers” kitabında değinmiş olduğu 10000 saat kuralının da doğruluğunu bir kez daha gösteriyor. Gladwell kitabında yeteneğin büyük bir kısmının doğuştan geldiğini ama tek başına yeteneğin işe yaramadığını ancak 10000 saat çalışarak bir konuda uzman olunacağını belirtmişti. Ona göre sıradışı insanlar çevrelerinde kendilerini çelecek etkenlere takılmadan yetenekli oldukları konularda 10000 saat çalışarak başarıya ulaşabiliyorlardı. Kaplan anne Amy Chua kitabında küçük kızı Louisa’nın diğer yaşıtları arasından sıyrılabilmesi için onu saatler boyu nasıl çalışmaya zorladığını ve yıllık tatil programlarında bile çalışması için bir program uyguladığını anlatıyor.

Bunun bir benzerine Gladwell’in kitabında da rastlıyoruz. Gladwell 1990’lı yılların başında Amarika’da yapılan bir yetenek yarışmasında yarışmaya katılan kemancıların üç gruba ayrıldığını, birinci grupta yıldızların diğer bir değişle dünya klasmanında solo kemancı olma potansiyeline sahip öğrenciler yer aldığını, ikinci grupta sadece “iyi”lerin olduğunu, üçüncü grupta ise profesyonel olarak keman çalmaları beklenmeyen, ancak gelecekte müzik öğretmeni olma kapasitesi olan öğrencilerin olduğunu belirtiyor. Sonra da her gruba “Kemanı ilk elinize aldığınız andan başlayarak bütün kariyeriniz boyunca kaç saat pratik yaptınız?” diye bir soru yöneltiliyor. Sonuç herkes için şaşırtıcı oluyor.

Her üç grupta yaklaşık 5 yaş civarında keman çalmaya başlamış, ilk bir kaç yıl, herkes aynı oranda yaklaşık haftada iki üç saat kadar çalışıyor. Bu sırada öğrenciler arasında büyük farklar gözlenmiyor. Ancak öğrenciler 8 yaşına geldiğinde sınıfın en iyisi olma yolunda ilerleyenlerin daha çok keman çalanlar arasından çıktığı gözlemleniyor. Birinci grupta yer alanlar 9 yaşında haftada 6 saat, 12 yaşında haftada 8 saat 20 yaşında ise haftada 30 saatten fazla keman çalmaya başlıyorlar. Bu yoğun ve yorucu tempoya dayanan ve şu an birinci grupta yer alan çocukların 20 yaşına geldiklerinde toplam 10000 saat çalıştıklarını gözlemliyorlar. Benzer bir şekilde aynı deneyi piyano çalanlar da tekrarlıyorlar ve 10000 saat kuralını test ediyorlar.

Nörolog Daniel Levittin, yaptığı deneylerin sonucunda “Dünya klasmanında bir uzman olmak istiyorsanız 10000 saat çalışmalısınız diyor ve bu kuralın tüm disiplinlerde (besteciler, buz patencileri, tenisçiler, yazarlar ve tiyatro oyuncuları) geçerli olduğunu söylüyor. Gladwell ve Levittin’e göre inandığınız bir konuda yeteneğiniz ne olursa olsun yılmadan çalıştığınızda o konunun uzmanı olabiliyorsunuz.

Genetik olarak sahip olduğumuz özellikler yaşamımızda hep bizimle ve kararlarımızda sürekli önemli bir rol oynuyorlar. Genetik özelliklerimiz nedeniyle bazı şeyleri kolay öğrenirken, bazı şeyleri öğrenmede büyük güçlük çekiyoruz. Bu özellikler bir taraftan sınırlarımızı belirlerken, diğer taraftan bize çok farklı kapılarda açar hale gelebiliyor. Genetik yapımız statik bir şekilde durmuyor ve zaman içinde bizimle gelişiyor veya bazı özelliklerimizi kullanmadığımız için onları köreltebiliyoruz. Oysa gelişim faktörlerimizi tanımlayabilir ve öğrenme yeteneğimizi keşfedebilirsek kariyerimiz boyunca ilerleme imkanı da bulabiliriz. Öğrenme stilimiz kariyer tercihlerimizi de doğrudan etkiliyor. Ama bence bütün faktörlerin içinde hepsinden önemlisi hayatımız boyunca etrafımızda bulunmasını istediğimiz insanların seçimi. Bizi etkileyen veya etkilediğimiz insanları doğru seçemiyorsak kariyer seçiminde de başarılı olamıyor ve yanlış alanda çaba sarfeder hale geliyoruz.

Hayatımız boyunca bir çok kararı başkaları yüzünden alıyor ve sonrasında da bu tercihleri yaşamak zorunda kalıyoruz. Bu başkaları kimi zaman ailemiz ya da arkadaşlarımız olabiliyor. Bazen de başkaları bizim için karar alıyor bize de ona uymak düşüyor.

Amy Chua’dan öğrendiğim bir diğer ders de annelikle ilgili. Eğer onlara yeteri kadar öz güven ve çalışma azmi vermişsek kendilerine çizdikleri gelecekten korkmamalıyız.  Çocuklarımız için bir hayal kurabiliriz, onun gerçekleşmesi için elimizden geleni yapabiliriz ama o kendi hayalini kurduğu zaman kendi hayalimizden vazgeçmemiz ona engel olmamamız gerekiyor. Çünkü gelişim ve öğrenme işte o zaman başlıyor. Eğer herhangi bir konuda çalışma azmini aşılamışsak ebeveyn olarak görevimizi yapmışız demektir. Kariyer tercihini artık ona bırakmak ama seçiminde küsmeden destek olmak gerekir sanırım.

Chua küçük kızının kemana olan yeteneğini keşfediyor ve onu başarılı olması için çok zorlayarak 13 yaşına kadar aralıksız çalıştırıyor ve en iyi hocalardan dersler aldırıyor. Kızı 13 yaşına geldiğinde birinci grupta olmayı istemiyor, anne çok mücadele ediyor ve sonunda kızının inadına dayanamayarak onu zorlamaktan vaz geçiyor. Kızı geç denilebilecek bir yaşta tenise başlıyor. Anne uzun bir süre bunu kabul edemiyor ve kendini başarısız hissediyor. Zaman ilerledikçe kızı teniste herkesten geride olmasına rağmen başarılı olmaya başlıyor. Hatta lise takımına giren ilk ortaokul öğrencisi oluyor. Çünkü geçmiş 10 yıl boyunca keman çalarken edindiği öğrenme stillerini teniste uyguluyor, keman çalışırken kazandığı yoğun çalışma ve konsantrasyon becerisini bu sefer tenis oynarken kullanmaya başlıyor. Kortta kendini aynen keman çalıyor gibi hissediyormuş. Belki bir kaç yıl sonra kortlarda onun ismini de duyarız. Ne de olsa 10000 saat kuralı içine işlemiş.

Yorum Yaz

Yorumunuzu yazınız
Adınızı giriniz